Şeytanın Avukatı Filminin Konusu Nedir?

Şeytanın Avukatı Filminin Konusu Nedir?

Şeytanın Avukatı filminin başrollerini Keanu Reeves, Al Pacino ve Charlize Theron canlandırıyor. Filmin yönetmenliği Taylor Hackford tarafından yönetildi. Hikaye, hiçbir davayı kaybetmemiş bir savunma avukatı olan Kevin etrafında şekilleniyor. Hikaye Kevin'in her zaman kazanma ve zirvede kalma ihtiyacına odaklanıyor. İyi bir avukat olması sebebi ile onu işe alan John Milton ile yollarının kesişmesine neden oluyor. Filmin geri kalanında konu hayatlarındaki tuhaf olaylar, evlilikleri ve Mary Ann'in sağlığı üzerinde dönüyor. Kevin, hiçbir davayı kaybetmemiş bir savunma avukatıdır. Kazanmak onun için her şeydir. Özellikle kendini beğenmişliğe kapılır. Bir avukat olarak boşlukları bulma ve davaları kazanma konusundaki yetenekleriyle aşırı gurur duyar. Bize gösterilen ilk vaka, Kevin'in çocuk taciziyle suçlanan bir okul öğretmenini savunmasıdır. Kevin, müvekkilinin suçlu olduğunu bilse de, davayı kazanmaya daha fazla odaklanmıştır. Film de en önemli sahnelerden biri banyodaki sahnedir. Bu önemli sahneden sonra filmde olan her şey, Kevin'in çocuk taciz eden müvekkilini savunursa ne olacağını hayal etmesidir. Bu konuda bilgi almak ve merak ettiğiniz soruları sorabilmek açısından internet sayfalarını üzerindeki ilgili online firmalara bakabilir ve buradan detaylı bir şekilde inceleme yapabilirsiniz.


Kevin'in Hayali

Kevin davayı kazandıktan sonra popülaritesi daha da artar. Yaklaşan bir dava için jüri seçmesine yardım etmesi için bir telefon alır. Jüri üyelerindeki seçimi bu davayı kazanmaya yardımcı oluyor. Jüriyi seçmesine yardım ettiği firmanın başkanı John Milton, Kevin'e Manhattan'da büyük bir iş ve büyük bir daire teklif eder. Kevin kabul eder ve karısıyla birlikte hareket eder. Kevin, karısını, çocuğunu ve hizmetçisini öldürmekle suçlanan milyarder bir pisliği savunan bir davaya karışır. Kevin işine aşırı derecede bağlıdır ve Mary Ann'e herhangi bir zaman ayırmaz. Mary Ann her yerde şeytanlar görmeye başlar. Kevin'e deli olmadığını söylemeye çalışır ama Kevin buna aldırmaz. Kevin, cinayetten suçlu olduğunu bilerek, douchebag'in davayı kazanmasına yardım eder. Kevin, gururunu incittiği için yenilgiyi kabul edemez. John Kevin'e onu destekleyeceğini söylemesine rağmen, Kevin yanlış tanıklık kullanır ve davayı kazanır. Mary Ann, John'un kendisine saldırdığını ve vücudunun her yerinde kesik yaralar açtığını hayal eder ve bir kiliseye koşar. Kevin onu orada bulur ve John'un kendisine saldırdığını açıklayınca Kevin onu kaybeder çünkü bütün gün mahkemede John'la birlikte olmuştur. Kevin yaraları görünce Mary Ann'i akıl hastanesine yatırır. Kurumda Mary Ann bir cam parçasıyla boğazını keserek intihar eder. Kevin'in annesi ona John'un babası olduğunu söyler. Kevin, her şeyi itiraf eden John'la yüzleşir. Kendisinin şeytan olduğunu ve Kevin'de kötülük gördüğünü ve Deccal'in babası olmasını istiyor. Kevin özgür iradeyi seçiyor ve kendini vurup öldürüyor.

Şeytanın Avukatı: Bitiş


Zaman, banyo sahnesine geri sarılır. Kevin yansımasına bakarak az önce hayal ettiği şey karşısında şok olur. Bunu Kevin'in kendi içindeki şeytanı görmekten korkması olarak düşünün. Banyo sahnesinden sonra gördüğünüz tek şey metaforun bir oyunu. Kevin yaptığının yanlış olduğunu anlar ve çocuk taciz eden müvekkilini savunmamayı seçer. Ama sonunda, muhabir Kevin'e onu bir yıldız yapma sözü vererek bir röportaj için yalvardığında, Kevin bir kez daha kendini beğenmişliğe teslim olur ve kabul eder.